Strasbourg’a adım attığınız anda sizi ilk saran şey, şehrin kendine has dingin ama canlı ruhu oluyor. Colmar ve Alsace’ın diğer sevimli kasabalarıyla kıyasladığınızda burada belirgin bir büyükşehir enerjisi hissediyorsunuz; ama Paris ya da Marseille gibi şehirlere göre daha sakin ve kompakt kalıyor. Tam da bu yüzden Strasbourg, “küçük bir büyükşehir” havasında. Şehir aynı zamanda Alsace bölgesinin başkenti konumunda.

Alsace’ın bu karakteristik şehri, “Noel’in başkenti” olarak da biliniyor. Sokaklarındaki ahşap evler, Ren Nehri boyunca uzanan dar yollar, kış aylarında her köşeden yükselen tarçın ve sıcak şarap kokusu… Hepsi bir araya gelince, Strasbourg’a masalsı bir hava katıyor. Birkaç adımda tarihî dokudan canlı şehir merkezine geçmek mümkün, bu da şehri hem modern hem de tarihi kılıyor.

Ne Zaman Gidilir, Ne Kadar Kalınır ?

Strasbourg, yılın her döneminde keyifli ama özellikle Noel zamanı bambaşka bir atmosfere bürünüyor. “La Capitale de Noël”, yani Noel’in Başkenti olarak anılan Strasbourg, Christmas dönemi ile özdeşleşmiş durumda. Kasım sonundan Aralık sonuna kadar şehrin her köşesi ışıklarla, süslerle ve mis gibi sıcak şarap kokusuyla dolup taşıyor. Sadece dükkanlar ve kafeler değil; her bir cadde ve sokaktaki binalar rengarenk dekorlar, peluş oyuncaklar, ışık zincirleri ve el yapımı süslerle süsleniyor. Yani her adımda farklı bir Noel atmosferiyle karşılaşıyorsunuz!

Noel pazarları, şehrin kalbinde kurulan devasa standlardan küçük, sevimli tezgahlara kadar uzanıyor. Yöresel Alsace lezzetlerini tatmak, sıcak şarap (vin chaud) eşliğinde sokakları keşfetmek, el yapımı hediyelikler ve süs eşyalarıyla dolu tezgahlarda kaybolmak mümkün. Özellikle Grande Île tarafında kurulan pazarlar, Strasbourg’un tarihi dokusuyla birleşerek unutulmaz bir deneyim sunuyor. Eğer Noel ruhunu hissetmek ve Avrupa’nın en eski ve en büyük Noel pazarlarından birinde kaybolmak istiyorsanız, işte bu dönem tam size göre.

Strasbourg çok büyük bir şehir olmadığı için aslında bir günde rahatlıkla gezilebiliyor; ancak buraya kadar gelmişken hem şehrin keyfini biraz daha çıkarmak hem de çevredeki köy ve kasabaları keşfetmek isterseniz, üç günlük bir program çok daha ideal olacaktır. Böylece hem Strasbourg’un atmosferini doyasıya yaşayabilir hem de Alsace’ın o kartpostal güzelliğindeki duraklarını görme fırsatı yakalarsınız.

Strasbourg’da Konaklama

Biz bu gezide Strasbourg’da konaklamadık ancak Strasbourg’da konaklamayı düşünenler için şehir merkezi ideal bir tercih. Place Kléber ve Notre Dame Katedrali çevresi, hem şehrin kalbinde olmanızı sağlıyor hem de Noel pazarlarına yürüyerek ulaşma imkânı sunuyor. Petite France ise hem atmosferi hem de ulaşım kolaylığıyla en çok tercih edilen bölgelerden biri. Biraz daha sakin ama yine merkeze yakın bir seçenek arıyorsanız, Krutenau mahallesi keyifli kafeleri, restoranları ve mahalle hissiyle güzel bir alternatif.

Noel döneminde Strasbourg’un oldukça popüler olduğunu ve konaklama yerlerinin hızlıca dolduğunu ve fiyatlarının arttığını unutmayın. Bu yüzden erken davranmak büyük avantaj sağlayacaktır.

Strasbourg’a Ulaşım

Biz Strasbourg’a Colmar’dan tren ile ulaştık; yolculuk yaklaşık 30 dk sürüyor. Seferler sık olduğu için plan yapmak kolay; sabah gidip akşam dönecek şekilde bile rahat rahat gezebilirsiniz. Yol boyunca pencereden geçen bağlar ve küçük Alsace köyleri de bonus oluyor.

Strasbourg’da ayrıca bir havaliamı da bulunuyor: Strasbourg Entzheim Airport. İstanbul’dan bazı dönemler direkt uçuşlar yapılabiliyor.. Havalimanı küçük ama işlevsel; şehir merkezine ulaşım için tren kullanmak en pratik seçenek. Havalimanından kalkan trenler yaklaşık 10 dakikada Strasbourg Garı’na ulaşıyor, hem hızlı hem de rahat bir alternatif.

Şehir içi ulaşım açısından Strasbourg kompakt bir yapıya sahip. Tramvay ağı geniş olsa da, şehri yürüyerek keşfetmek en keyifli yöntem. Biz hiç tramvay ya da otobüs kullanmadık ve şehri tamamen yürüyerek gezdik. gerçek ruhunu hissetmenin en güzel yolunun yürüyerek gezmek olduğunu düşünüyoruz.

Strasbourg’da Gezilecek Yerler

Strasbourg’u keşfetmenin en keyifli yolu, ara sokaklarda dolaşıp kendinizi bir anda şehrin canlı meydanlarından birine çıkmış halde bulmak. Her meydanda ayrı bir hareket, ayrı bir atmosfer var. Noel döneminde ise bu meydanların çoğu mutlaka bir Noel pazarına ev sahipliği yapıyor, bu da şehri adım adım gezerken her köşede yeni bir sürprizle karşılaşmanız anlamına geliyor. Aşağıda şehirde mutlaka görülmesi gereken bazı önemli noktaları sizin için sıraladım.

Place Kleber

Place Kléber, Strasbourg’un merkez meydanı. Noel döneminde buraya devasa bir çam ağacı kuruluyor. Aynı zamanda alışveriş caddelerine,kafelere ve şehrin birçok noktasına kolayca ulaşabilirsiniz.

Notre Dame Katedrali

Notre Dame Katedrali ise turuncuya çalan taş dokusu ve etkileyici Gotik mimarisiyle gerçekten büyüleyici bir yapı. Sadece katedral değil, çevresindeki Noel pazarları da ayrı bir atmosfer sunuyor. Baharat kokuları, ışıklar, el yapımı ürünler ve sıcak şarap tezgâhlarıyla bölge adeta bir açık hava şölenine dönüşüyor.  Burada kısa bir mola verip sıcak şarabınızı yudumlarken hem katedralin ihtişamını hem de Strasbourg’un Noel ruhunu hissedebilirsiniz 🙂

Place du Château

Katedralin hemen yanında yer alan Place du Château, tarih ve mimarinin iç içe geçtiği bir alan. Eskiden saray ve idari binaların çevrelediği bu meydan, günümüzde hem turistlerin hem de yerel halkın uğrak noktası haline gelmiş.

Place Broglie

Place Broglie, Noel taklarının kurulduğu, ışıklarla süslenen ve sıcacık bir yılbaşı atmosferi yaşayabileceğiniz, karşısında Ulusal Opera Binası’nın bulunduğu, tarihi binalarla çevrili bir başka zarif meydan. 

Petite France

Burası Strasbourg’un instagram ünlüsü, en fotojenik ve en romantik mahallesi. Ren Nehri’nin kolları boyunca uzanan kanallar, ahşap çerçeveli Alsace evleri ve taş köprüleriyle adeta bir masal gibi. 

Mahallede en çok fotoğraflanan noktalardan biri de bitkilerle kaplı cephesiyle Maison des Ponts Couverts. Ancak buranın aslında normal bir ailenin yaşadığı bir ev olduğunu unutmamak, fotoğraf çekerken çevreye saygılı davranmak önemli.

Place Gutenberg

Matbaanın ve basın tarihinin izlerini taşıyan Place Gutenberg, şehrin kültürel noktalarından biri. Meydanda Gutenberg heykeli yer alıyor ve etrafındaki kafeler, kitapçılar ve butiklerle dolu sokaklar keşfe değer. Burada restoran ya da kafelerden birinde oturup meydanın atmosferini izleyebilir, Strasbourg’un kültürel ruhunu hissedebilirsiniz.

Strasbourg’da Yeme-İçme ve Kısa Bilgiler

Alsace mutfağı Fransız ve Alman kültürlerinin en lezzetli şekilde harmanlandığı bir dünya sunuyor. Strasbourg sokaklarında gezerken her köşe başında farklı bir koku, farklı bir tat sizi çağırıyor. Bir yanda hafif ve modern bir kafeden aldığınız macaron ya da kruvasanla küçük bir mola verirken, diğer yanda yöresel Alsace lezzetlerini keşfederek şehrin ruhuna iyice karışıyorsunuz.

Bizim favori duraklarımızdan biri Place Gutenberg’deki Au Gutenberg oldu. Burada köfteye benzeyen, büyük ihtimalle Alsace’ın meşhur yöresel yemeği Fleischkiechle‘i denedik. Dışı hafif çıtır, içi yumuşak, baharatları dengeli ve gerçekten çok doyurucu bir lezzetti. Genellikle patates püresi, patates salatası veya özel soslarla servis ediliyor ve tam bir “comfort food”.

Alsace mutfağının vazgeçilmezlerinden biri de Flammekueche, ya da Tarte Flambée. İncecik açılmış hamurun üzerine crème fraîche, soğan ve bacon eklenip odun fırınında çok kısa sürede pişiriliyor. Görünüş olarak pizzayı andırsa da hem çok daha hafif hem de çıtır yapısıyla kendine özgü bir tat sunuyor. Noel zamanı bu lezzeti hem Noel pazarlarında sokak lezzeti olarak hem de restoranlarda büyük porsiyonlar halinde bulabilirsiniz.

Yılbaşı pazarlarında yeme içme deneyimi bir adım daha ileri gidiyor. Vin chaud (sıcak şarap), pain d’épices (zencefilli kek), kougelhopf, tarçınlı ve bademli Alsace Noel kurabiyeleri, sıcak kestane, bretzel ve eriyen peynirle hazırlanan raclette veya tartine bulabilirsiniz. Sıcak şarabınızı elinize alıp bu lezzetlerle dolu tezgâhların arasında dolaşırken Noël ruhunu gerçekten iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Ayrıca unutmamak gerekir ki Alsace bölgesi, Fransa’nın en önemli beyaz şarap üretim merkezlerinden biri. Riesling, Gewürztraminer, Pinot Gris gibi üzümler bu bölgenin imzası. Dolayısıyla Strasbourg’da bir kadeh Alsace şarabı içmek hem yöreyi tanımanın en keyifli yollarından biri hem de yemeklere güzel bir eşlikçi. 

Alışveriş için seçenekler de oldukça fazla. Fransa’nın büyük şehirlerinde olduğu gibi Strasbourg’da da bir Galeries Lafayette bulunuyor. Kozmetik, giyim, çanta ve tasarım ürünlerinin hepsini burada bulabilirsiniz. Özellikle Noel döneminde vitrinler öyle özenli hazırlanıyor ki sırf gezmek bile keyifli. Mağazayı Rue du 22 Novembre üzerinde yer alıyor.

Place Kléber çevresi H&M, Zara, Mango gibi uluslararası markalara ev sahipliği yapan geniş bir alışveriş hattı sunuyor. Aralarda keşfedebileceğiniz yerel butiklerde ise özellikle kışlık aksesuarlar ve özgün tasarımlar bulmak mümkün. Rue des Grandes Arcades ve Rue de la Mésange ise butik mağazalar, tasarım ürünleri, pastaneler ve kitapçılarıyla hem gezinti hem alışveriş için ideal iki sokak.

Daha ekonomik alışveriş yapmak isterseniz Rue de Noyer üzerinde bir Primark bulunuyor. Ayrıca aralardaki küçük dükkanlarda ithal markaların orijinal ürünlerini satan yerler karşınıza çıkabiliyor—mesela bunun için Rue du Dôme iyi bir adres.

Kısacası…

Strasbourg, kompakt yapısına rağmen aradığınız her şeyi bulabileceğiniz, dolu dolu bir şehir. Yöresel bir brasserie’den modern bir kafeye, devasa bir mağazadan küçük bir tasarım butiğine kadar her köşe yeni bir şey sunuyor. Alsace mutfağının o zengin, biraz Alman biraz Fransız havası, üzerine bir de Noel döneminin sıcak atmosferi eklenince şehir tam bir kültür, lezzet ve alışveriş cennetine dönüşüyor.

Alsace bölgesi hakkında daha fazla bilgi ve bölgedeki diğer köyler için hazırladığım Alsace Lorraine ve Colmar Gezi Notları’na da göz atabilirsiniz.