
Samos Adası Gezi Notları: Güneş, Deniz ve Biraz Ouzo
Yaklaşık 10 yıl önce ilk kez ziyaret ettiğim Samos Adası’nı son yıllarda Yunan adalarının tatil için popülerleşmesiyle birlikte, bu yıl rotamıza aldık. Yaklaşık bir ay önce Sakız Adası’nı ziyaret etmiş biri olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Samos, Sakız’a kıyasla çok daha turistik, plaj açısından zengin ve restoran seçenekleriyle dolu bir ada.
Burası tam anlamıyla her gün yeni bir koy keşfetmelik, gerçek bir tatil adası. Eğer hareketli gece hayatı ya da lüks beklentiniz varsa, burası size göre olmayabilir. Ama dinginlik, doğa ve huzur arıyorsanız, doğru yerdesiniz.
Biz Samos’ta 4 gün geçirdik ve gerçekten çok memnun kaldık. Bu kısa ama dolu dolu geçen tatilden sonra, sizler için adadaki plaj ve mekan önerilerimizi derledim. Hazırsanız başlayalım! ☀️
*Küçük bir not: Tatil boyunca internet ihtiyacımızı Airalo eSIM uygulaması ile çözdük. Yerel operatörlerden alınan internet paketlerinde zaman zaman çekim sorunları yaşanabildiği için, Airalo ile çok daha rahat ettik.

Kapı Vizesi ve Ulaşım
Samos Adası’na Seferihisar ve Kuşadası limanlarından feribotla ulaşım sağlanıyor. Seferihisar’dan sadece Vathi Limanı’na seferler yapılırken, Kuşadası’ndan hem Pythagorion hem de Vathi limanlarına geçiş mümkün. Biz konaklamamızı Pythagorion’da planladığımız için Kuşadası çıkışlı bir seferle geçtik ve bu hatta hizmet veren Meander Travel firmasını tercih ettik. Ancak varış limanınıza göre Tilos Travel ya da İDO gibi firmaları da değerlendirebilirsiniz.
Tavsiye: Konaklayacağınız bölgeye en yakın limana ulaşmak, adaya indiğinizde ulaşım açısından büyük rahatlık sağlıyor.
Ayrıca yaz sezonunda Aydın Belediyesi’nin dönemsel feribot seferleri de olabiliyor; seyahat tarihiniz öncesinde bunu kontrol etmekte fayda var.

Samos’a geçmek için: Geçerli bir Schengen vizesi, vizeye tabi olmayan bir pasaport ya da kapı vizesi (gate visa) gerekiyor. Eğer kapı vizesi alacaksanız, evraklarınızı seyahat tarihinden en 10 ila 7 gün önce aracı firmaya iletmeniz gerekiyor. Gerekli belgeleri önce e-posta ile gönderiyorsunuz. Aracı firma email ile gönderdiğiniz evraklarınızı kontrol ediyor, eğer eksik yoksa kargo ile ya da elden gönderiyorsunuz.
İstenen evraklar şu şekilde:
- Pasaportun Fotoğraflı Sayfasının Fotokopisi
- Önceki Vize Fotokopisi (varsa)
- Son 6 Ayda Çekilmiş Biyometrik Fotoğraf
- Seyahat Sağlık Sigortası
- Banka Hesap Özeti (Son 3 aya ait)
- Banka Bakiyesi (Her gün için 50 Euro)
- Başvuru Formu
- Feribot Bileti (gidiş-dönüş)
- Otel Rezervasyonu
Kapı vizesi ücreti 80 Euro. Ayrıca bu bir yurt dışı seyahati olduğu için, yurt dışı çıkış harcı pulu almanız gerekiyor. Harcı, bankaların mobil uygulamaları üzerinden kolay ve hızlı bir şekilde alabilirsiniz.
Kapı vizesiyle yalnızca başvurduğunuz adada en fazla 6 gün kalabiliyorsunuz. Başka bir adaya geçiş ya da Yunanistan ana karasına çıkış mümkün değil. Bu konuyla ilgili daha fazla detay için Sakız Adası Notları‘na bakabilirsiniz.

Feribot biletinizin saatinden en geç 1 saat önce limanda olmanız gerekiyor. İster Schengen vizeniz olsun, ister kapı vizeniz, işlem süreci aynı işliyor: Önce bilet aldığınız firmanın ofisinden feribot biletinizi alıyor, ardından Kuşadası Port’a geçerek pasaport kontrolünden geçiyorsunuz.
Not: Özel araçla adaya geçiş mümkün değil. Feribotlar sadece yolcu taşıyor.
Adaya vardığınızda, Schengen vizesine sahip yolcular büyük kuyrukta beklerken, kapı vizesiyle gelen yolcular sağ tarafta, ayrı bir alana alınıyor. Burada görevli polis memuru elindeki listeye göre isimleri tek tek çağırıyor ve sırayla içeri alıyor. Kapı vizesi bu esnada adaya girişte veriliyor; yani Samos’a vardıktan sonra resmî geçiş izniniz aktif hale geliyor.
Yaz sezonunda adalara olan talep oldukça yüksek olduğu için, feribotlar genellikle kalabalık oluyor. Yolcuların feribota yerleşmesi zaman alabiliyor, bu da bazen kalkış saatlerinde rötar yaşanmasına neden olabiliyor. Adaya vardığınızda da yoğunluktan ötürü pasaport kontrolü zaman zaman uzun sürebiliyor. Biz bu seyahatte klasik feribotla yolculuk yaptık ve yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Bu arada, Samos Adası’nda tıpkı Sakız Adası’nda olduğu gibi bir havalimanı bulunuyor; ancak ne yazık ki Türkiye’den direkt uçuş yok. Bu yüzden adaya ulaşım yalnızca deniz yoluyla sağlanabiliyor.
Samos Adası’nda Konaklama ve Araç Kiralama

Samos Adası, birden fazla merkezi olan büyük bir ada. Şehir merkezi Vathi olsa da, konaklama için en popüler bölgeler Pythagorion ve Kokkari. Bu iki bölge hem plajlara yakın hem de yeme-içme açısından oldukça zengin alternatifler sunuyor.
Biz bu seyahatte Pythagorion’da konaklamayı tercih ettik. Burası butik ve oldukça sevimli bir merkez; oteller, plajlar, restoranlar hepsi birbirine yürüme mesafesinde. Konaklama için Blue Sardines adlı yeri seçtik ve memnun kaldık.
Not: Adalardaki otel odaları genellikle “standart” olsa da, bu odalar gerçekten küçük olabiliyor. Bu yüzden, mümkünse bir üst oda kategorisini tercih etmenizi öneririm.
Alternatif olarak Doryssa Theorem Hotel gibi otelleri de değerlendirebilir ya da Airbnb üzerinden ev kiralayabilirsiniz. Otellerin çoğu küçük pansiyon tarzında, şahıs işletmeleri olduğu için kahvaltı dahil olmayabiliyor. Ama merak etmeyin; P2, Hygge gibi mekanlarda bizim damak tadımıza uygun omlet, domates, salatalık gibi güzel kahvaltılıklar bulmanız mümkün.
Daha büyük otel konsepti isteyenler için Doryssa Seaside Resort, lüks ve şık bir seçenek arayanlar için ise Casa Cook ideal tercihler arasında.

Pythagorion, deniz ve yemek gibi temel ihtiyaçlarınız için araba kiralamaya gerek kalmadan tatilinizi geçirebileceğiniz bir yer. Ancak adanın farklı bölgelerini de görmek istiyorsanız, araç kiralamak şart.
Biz de iki günlüğüne Hertz’ten araç kiraladık ve hem Kokkari tarafını hem de güneydeki koyları keşfetme şansı yakaladık.
Tavsiye: Yerel araç kiralama firmaları genellikle daha uygun fiyatlı. Aracı önceden online kiralamak yerine, adaya vardığınızda yerinden kiralamak genellikle daha ekonomik oluyor çünkü aracı platformlar ciddi komisyonlar alıyor.Araçla gezerken “Free Parking” yazan alanlar en rahat park edilecek yerler. Unutmadan ekleyeyim: Ada yolları bol yokuşlu ve virajlı olabiliyor, bu nedenle dikkatli sürmekte fayda var.
Pythagorion
Pythagorion, küçük ve derli toplu bir balıkçı kasabası. Aynı zamanda ünlü matematikçi ve filozof Pisagor’un doğup yaşadığı yer ve adını da ondan alıyor. Sahilde yer alan heykel de Pisagor’a ithafen yapılmış.

Kasabanın yukarı kısmında yer alan Church of the Transfiguration of Christ the Savior’u gezebilir, yan tarafındaki müzeye uğrayıp adanın tarihi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Kilise’nin hemen aşağısında bulunan Blue Street ise adadaki popüler noktalardan biri ancak biz, mahallede yaşayan birinin kaba tutumu nedeniyle buraya girmemeyi tercih ettik — açıkçası çok da kayda değer bir şey kaçırmış gibi hissetmedik.
Denize girmek için Remataki Beach ve aynı sahil şeridinde yer alan diğer mekanları değerlendirebilirsiniz. Remataki, hem restoran hem de plaj olarak hizmet veren bir yer, şezlong ücreti 6 euro. Yemekleri standart, ortamı salaş bir yer. Aynı sırada bulunan Enhorio, hem denize girip hem yemek yiyebileceğiniz bir diğer güzel seçenek. Burada yemek yerseniz şezlong için ayrıca ücret alınmıyor, bu da avantajlı bir tercih olmasını sağlıyor.

Yemek için sahildeki balık restoranları tercih edebilirsiniz, Mermizeli’yi öneririm. Ayrıca Afrodite Garden Restaurant ve Samos Beer popüler seçenekler arasında. Fine dining konsepti için Pergamonto gerçekten hoş bir atmosfer sunuyor. Alternatif mekan önerisi için ise sandviç menüsüyle hizmet veren ama daha çok bir şarap restoranı konseptinde olan, çarşının içinde yer alan Antogni’s Deli Copncept’i değerlendirebilirsiniz.

Kahve deneyimimize gelirsek, çoğu mekânda, bol köpüklü ve buzlu kahveler standart şekilde servis ediliyor. Özellikle freddo espresso, yani soğuk espresso, adada oldukça yaygın. Ancak kahveler genel olarak oldukça yoğun olduğu için, suyla veya sütle seyreltilmiş şekilde içmenizi tavsiye ederim.

Biz otelimize yakın olduğu için ana caddedeki (Lykourgou Logotheti) Art of Coffee’de içmeyi tercih ettik. Sonraki günlerde ise genellikle gündüz vakti gittiğimiz plajlarda aldık. Yine de denemek isteyenler için Two Spoons, hoş ortamı ve lezzetli kahveleriyle bölgenin en sevilen kahvecilerinden biri. Dondurma konusunda Luigi ve Staria Dolce oldukça başarılı.

Eğer akşam saatlerinde pub havasında bir yere oturup kokteyl içmek ve bir şeyler atıştırmak isterseniz, Swanky Nomad ve Boemo iyi seçenekler.
Hafta sonları bu mekanlarda müzikler daha hareketli hale geliyor ve bazı sahil mekanlarının çatı katlarında DJ performansları olabiliyor. Özellikle yaz akşamlarında oldukça keyifli bir atmosfer oluşuyor.
Güney Taraftaki Plajlar
Paralia Glikoriza
Pythagorion’a oldukça yakın olan bu plaj, sakin atmosferiyle dikkat çekiyor. Kumluk plajı ve tertemiz denizi ile keyifli bir deniz günü için ideal. Aslında koyda bir otel işletmesi bulunuyor ancak plaj dışarıdan gelen ziyaretçilere de açık. Şezlong ücreti 6 Euro ve şemsiyelerde bulunan düğmeler aracılığıyla servis hizmeti alabiliyorsunuz. Ayrıca yemekleri de oldukça lezzetli.

Psili Amnos
Ada’nın güney tarafında yer alan bu plaj, ince taneli kumları, berrak ve dalgasız denizi ile keyifli bir gün sunuyor. Plajda yer alan Noya adlı işletme, hem şık atmosferi hem de kaliteli hizmetiyle oldukça sevilen bir mekân.
Asteria Beach
Pythagorion’un arka tarafında konumlanan bu plaj, daha modern ve özenle tasarlanmış bir atmosfere sahip konsept bir plaj. Dekorasyonu, müzikleri ve sunumlarıyla klasik plajlardan ayrılıyor. Şezlonglar oldukça konforlu, ortam daha genç ve dinamik. Gün boyunca keyifli vakit geçirebileceğiniz bir yer.
Kokkari
Kokkari, adanın kuzeyinde yer alan bir diğer merkezi nokta. Burada plajlar ve yeme-içme alanları birbirinden biraz daha ayrı konumlanmış durumda. Konaklama seçenekleri ise denizle iç içe; o kartpostallardaki gibi dar sokakların denize açıldığı bölge tam da burası.

Plaj kısmı, akşam saatlerinde gün batımını gören ve rüzgar alan bir konuma sahip. Uzunca sahil şeridi boyunca, denize girebileceğiniz birçok salaş ve rahat işletme bulunuyor. Cafe Del Mar ve Kokkari Social Club, bölgenin en popüler mekanlarından.
Gün boyu denizin tadını çıkarabilir, akşam ise Meltemi adlı restoranda keyifli bir yemek yiyebilirsiniz. Mekan oldukça salaş ama Türk turistler arasında oldukça seviliyor. Alternatif bir tercih olarak Avli de denenebilir.

Kokkari’de mekanların yoğunlaştığı asıl bölge, daha korunaklı, içe dönük bir konumda yer alıyor. Bu alana ulaşmak için biraz merdiven ve yokuş inip çıkmanız gerekebiliyor. Cavos Cafe Bar ve çevresindeki mekanlar, özellikle akşamüstü serin bir içecek eşliğinde çevreyi izlemek için oldukça keyifli noktalar. Ancak şunu belirtmekte fayda var: Bu kısmın ilerisindeki tavernalar, yoğun turist ilgisi nedeniyle her zaman geleneksel Yunan mutfağını sunmayabiliyor. Bu yüzden bir yere oturmadan önce menüsüne göz atmanız, beklentinize uygun bir seçim yapmanıza yardımcı olur.

Kuzey Taraftaki Plajlar
Paralia Kokkari
Kokkari’nin merkezinde, sahil boyunca yan yana sıralanmış çeşitli işletmelerin yer aldığı canlı bir plaj bölgesi. Gün batımına kadar denizin keyfini çıkarmak için oldukça ideal. Deniz girişi taşlık olduğu için deniz ayakkabısı getirmek rahatlık açısından iyi bir fikir olacaktır.
Lemonakia Beach
Kokkari’nin biraz ilerisinde yer alan bu plaj, adanın sevilen ve sık tercih edilen koylarından biri. Denizi tertemiz ve manzarası güzel olsa da, park yeri sınırlı ve özellikle öğlen saatlerine doğru kalabalık olabiliyor. Bu nedenle sabah saatlerinde gitmek daha keyifli olabilir.

Tsamadou Beach
Bu plaja ulaşmak için hafif yokuşlu bir patikadan aşağı inmeniz gerekiyor, ancak vardığınızda sizi tertemiz ve berrak bir deniz karşılıyor.
Plajın sağ tarafı çıplaklar plajı olarak kullanılıyor, bu nedenle biz koyun diğer ucundaki Navagos Beach kısmını tercih ettik. Ortam oldukça keyifli, denizi harika; ancak yemekleri vasattı.

Tsabau Beach
Tsamadou’nun biraz ilerisinde bulunan bu koy, daha rüzgarlı ve daha sakin bir atmosfere sahip. İşletme daha salaş ama bu da plajın doğallığını korumasını sağlamış. Yol üzerinde ilerlediğinizde Agios Konstantinos köyüne ulaşıyorsunuz. Burada bulunan Ailos adlı restoran yemekleriyle meşhur – güneşte kurutulmuş ahtapot burada yapılıyor. Daha fazla sakinlik arayanlar, yolun devamındaki Potami bölgesini de değerlendirebilir.
Diğer Bölgeler
Daha önce de belirttiğim gibi Vathi, Samos’un en büyük yerleşim yeri ve aynı zamanda ana limanı. Daha çok bir şehir havasında ve turistik anlamda çok fazla seçenek sunmuyor. Yine de ilginizi çekerse, şehir merkezinde Şarap Müzesi ve Arkeoloji Müzesi ziyaret edilebilecek yerler arasında. Feribot iskelesinin yukarısında, gün batımı manzarasıyla ünlü Welcome adlı restoran, gün batımında tercih edilen yerlerden biri.
Karlovasi, adaya gelen cruise gemilerinin yanaştığı bir diğer önemli liman. Buradan Mykonos gibi popüler adalara deniz yoluyla ulaşım mümkün. Merkezdeki Akamatra isimli taverna yerel yemekler sunan sevimli bir mekan.

Ada sadece sahil şeridinden ibaret değil; iç kısımlarda da görülmeye değer dağ köyleri bulunuyor. Bunlardan biri olan Manolates, doğal dokusu ve geleneksel mimarisiyle öne çıkıyor. Zamanınız varsa bu gibi köylere günübirlik bir gezi planlamak güzel olur. Ancak buralara ayıracağınız vakti deniz kenarında geçirmenizi öneririm. Samos’u tam anlamıyla keşfetmek ve plajların tadını doyasıya çıkarmak için 2-3 günlük konaklamalı bir plan ideal olacaktır.
