Sakız Adası Gezi Notları: Plajlar, Tavernalar ve Narenciye Bahçeleri

Çocukluğumda Çeşme’ye yakınlığıyla günübirlik gidilip, adanın köylerini gezme furyasıyla ünlü olan ve Schengen vizesi alanların uğrak noktası olan Sakız Adası, son yıllarda özellikle kapı vizesi uygulamasının yeniden başlamasıyla birlikte turistik bir ada haline gelmiş durumda. 9 yıl sonra tekrar geldiğim Sakız Adası’nda bu sefer ben de bilmediğim koyları deneyimleyip, deniz ürünlerinin tadına bakmaya geldim. Nereler mi, hepsini tek tek aşağıda sizler için hazırladım.

Kapı Vizesi ve Ulaşım

Sakız Adası’na Çeşme Ulusoy Limanı’ndan feribot ile ulaşım sağlanıyor. Adaya geçmeniz için Schengen Vizesi ya da kapı vizesine ihtiyacınız var. Kapı vizesi almak için istenen evrakları en fazla 10 gün önceden feribot bileti aldığınız firmaya iletmeniz gerekiyor. 

İstenen evraklar şu şekilde:

• 2 adet arka fonu beyaz olan fotoğraf
• Pasaportun fotoğraflı sayfasının fotokopisi
• Feribot bileti
• Konaklama belgesi
• Başvuru formu

Kapı vizesi ücreti 80 Euro. Ayrıca bu bir yurt dışı seyahat olduğu için yurt dışı çıkış harcı pulu almanız da gerekiyor. Bankaların mobil uygulamalarıdan ya da limandaki otomatlardan alabilirsiniz.

Kapı vizesi ile 6 gece boyunca Sakız Ada’sında konaklayabiliyorsunuz. Ancak burdan başka bir Yunan Adası’na geçemiyorsunuz ya da Sakız’dan aldığınız kapı vizesi ile başka bir adada (Samos gibi) konaklayamıyorsunuz. Kapı vizesiyle gidilebilen diğer Yunan adalarını merak ediyorsanız, ilgili yazımı da okuyabilirsiniz.

Sakız Adası’nda bir havalimanı bulunsa da, Türkiye’den direk uçuş yok. Bu nedenle adaya ulaşım en pratik şekilde yukarıda belirttiğimiz gibi Çeşme Ulusoy Limanı’ndan feribotla sağlanıyor. Feribot şirketi olarak Ertürk Lines, Tilos ya da Turyol şirketlerini tercih edebilirsiniz. Bilet saatinizden en geç bir saat önce limanda olmanız gerekiyor. İster Schengen, ister kapı vizeniz olsun prosedür aynı: İlk önce check in yapıp feribot biletinizi alıyorsunuz sonra pasaport kontrolünden geçiyorsunuz. Kendi aracınızla adaya geçiyorsanız, mutlaka yeşil sigorta (uluslararası araç sigortası) yaptırmış olmanız gerekiyor. Ayrıca pasaport kontrolünden sonra araç geçiş onayı için bir ek kontrole daha giriyorsunuz. Bu kısım biraz zaman alabilir, erken gitmekte fayda var.

Adaya vardığınızda kapı vizesi alacak olan yolcular “VISA” yazan yerde vize işlemleri için sıraya giriyorlar ve daha sonra pasaport kontrolünden geçiyorlar. Eğer zaten geçerli bir Schengen vizeniz varsa, bu aşamayı atlıyorsunuz ve doğrudan en soldaki pasaport kontrol noktasına geçiyorsunuz. Bu kısım genelde daha hızlı ilerliyor.

Sakız Adası’na geçerken feribot tipi ve saatleri arasında bazı farklar var. Sabah saatlerinde genellikle daha hızlı olan katamaranlar çalışıyor. Bu araçsız yolcular için ideal çünkü hem kısa sürüyor hem de limanda daha az bekleniyor. Akşam saatlerinde ise araçla da geçilebilen, daha yavaş hareket eden feribotlar devreye giriyor. Araçla geçecekseniz, en iyi seçeneklerden biri Turyol çünkü araç kapasitesi diğer firmalara göre daha çok. Biz Ertürk’ü tercih ettik ancak pek memnun kalmadık. Hem gidiş hem dönüşte rötar oldu. Bayram olmasından mıdır bilemiyoruz ama pasaport kuyrukları hem gidiş hem dönüşte oldukça uzundu. 

Sakız Adası’nda Konaklama ve Araç Kiralama

Sakız Adası, düşündüğünüzden daha büyük bir ada ve her bölgesi farklı bir tatil deneyimi sunuyor. Kalacağınız yeri seçerken ne tarz bir tatil istediğinizi düşünmeniz önemli.

Adanın merkezinde kalıp araba kiralayarak çevre bölgeleri gezebilir, akşam merkezdeki meyhane ve pubların tadını çıkarabilir, Karfas gibi plajıyla öne çıkan bir kasabada kalıp deniz tatilini öncelikleyebilir, ya da sakinlik arıyorsanız adanın kuzey tarafını tercih edebilirsiniz. Biz akşam dışarı çıkıp farklı mekanlar denemeyi sevdiğimiz için merkezde konaklamayı tercih ettik. Kaldığımız yer: Agora Residence. Konumu çok iyiydi, kahvaltısı vardı, odaların geniş, ferah ve temiz olmasıyla memnun kaldık. Bunun dışında konaklama için tercih edilebilecek diğer güzel alternatifler arasında Endotera Apartments, Chios City Inn ve Gustiani Apartments da yer alıyor. Merkezdeki birçok otel pansiyon tarzı, butik işletmelerden oluşuyor ve çoğunda kahvaltı servisi yok. Bu sebeple kahvaltısı olan bir otelde kalmayı öncelikleyebilir ya da kahvaltıyı dışarıda, küçük kafe ve fırınlarda çözebilirsiniz.

Adada özgürce dolaşmak istiyorsanız araba kiralamak en mantıklı seçeneklerden biri. Araba kiralamayı Sixt, Volta, Hertz, Avis gibi araba kiralama firmalardan ya da Turyol, Ertürk Lines feribot şirketlerinden de yapabilirsiniz. Yüksek sezonda (özellikle yaz aylarında) gidecekseniz, mutlaka önceden online rezervasyon yapmanızı öneririm çünkü araçlar çok hızlı tükeniyor. Biz aracımızı Booking aracılığı ile Volta firmasından kiraladık. Küçük ve otomatik vites bir araçla adada oldukça rahat ettik. Aracınızı “Free Parking” yazan yerlere ya da yol kenarında park yapılmaz tabelası olmayan yerlere park edebilirsiniz. 

Eğer araç kiralamadıysanız, merkezden Karfas Plajı’na dolmuşla rahatça ulaşabilirsiniz. Ancak Karfas dışındaki daha uzak köyler ve koylara gitmek isterseniz, toplu taşıma yeterli olmayabilir. Bu durumda taksi tutmanız gerekebilir ki bu da hem maliyetli hem de esneklik açısından sınırlayıcı olabilir.

Sakız Adası Plajları

Glaroi Beach

Adanın kuzey tarafında yer alan ve en popüler olan plajı diyebiliriz. Virajlı yolu ve aşağıda kalması sebebiyle burası bana kaputaş plajını anımsattı. Küçük bir yer olduğu için şezlonglar çabuk doluyor o yüzden erken davranmakta fayda var. Plajda küçük bir beach bar, ücretsiz duş, WC ve kabin bulunuyor. Şezlong 3 Euro.

Paralia Agios Isidoros

Glaroi Plajı’ndan biraz daha ilerlediğinizde, Agios Isidoros Şapeli’nin hemen yanındaki koyda yer alan bu plaj, adeta saklı bir cennet! Çok fazla kişi tarafından bilinmediği için oldukça sakin, denizi ise cam gibi durgun. Özellikle huzurlu bir deniz günü arayanlar için birebir. Plajda şezlonglar mevcut ve yemek yiyebileceğiniz Veranda Oz adında keyifli bir işletme de var.

Agia Dynami

Burası da turkuaz rengi ve bakir doğası ile adanın en övülen plajı. Gerçekten mavi ve yeşilin tonları ilk görüşte etkiliyor!  Plaj, adanın güney tarafında, Olympi Köyü yol ayrımından sonra tabelaları takip ederek kolayca ulaşabilirsiniz. Yol biraz virajlı ama vardığınızda her şeye değiyor. Çevrede hiçbir işletme, market, duş ya da tuvalet yok — sadece soyunma kabini mevcut. O yüzden gelirken mutlaka su ve atıştırmalık bir şeyler getirmeyi unutmayın!

Mavra Volia

Burası kesinlikle Sakız Adası’nın en ilginç plajlarından biri! Tüm sahil, simsiyah volkanik taşlarla kaplı ve dümdüz, cam gibi bir suya sahip. Atmosferi o kadar farklı ki, başka bir dünyadaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Agia Dynami gibi burası da doğal yapısını koruyan bir koy, o yüzden şezlong ya da bir plaj işletmesi yok ancak plajın biraz gerisinde küçük bir beach bar bulunuyor. Plajın hemen öncesinde küçük bir yerleşim yerinden geçiliyor burada yemek yiyebileceğiniz birkaç yer var. Eğer koyun ilerisindeki merdivenlerden yukarıya çıkarsanız, sizi daha tenha ve gizli bir volkanik koy karşılıyor. Kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için harika bir alternatif!

Komi Beach

Adanın güneyinde yer alan Komi, geniş kumsalı ve berrak suyu ve kum – taş karışımı deniziyle bizi en çok rahat hissettiren plajlardan biri oldu. Burası hem salaş hem keyifli, tam bir yazlık kasaba havası var. Sahil boyunca birkaç işletme sıralanmış durumda. Şezlonglar ücretsiz, sadece yediğiniz içtiğiniz kadar ödüyorsunuz. Güneşlenmek, yüzmek ve kitap okumak için oldukça ideal bir yer.

Paralia Agia Fotini

İşletmelerin olduğu bir başka sevilen plaj. Eğer daha şık ve beach club havasında bir yer arıyorsanız, Saint Fire Beach tam burada yer alıyor ve adanın lüks sayılabilecek mekânlarından biri olarak öne çıkıyor.

Paralia Megas Limnionas

Burası merkeze daha yakın, işletmelerin bulunduğu konforlu bir plaj. Denize girip, sahildeki Agyra Restoran’da bol porsiyonlu deniz ürünlerini tadabilirsiniz. Günü burada geçirmek hem pratik hem de oldukça keyifli! Karfas gibi çok kalabalıklaşmış bölgelere alternatif  tercih olabilir.

Burada bahsettiğim plajlar genellikle turistlerin en çok tercih ettiği, bilinen noktalar. Ancak batı yakasında daha sakin ve boş plajlar bulabilirsiniz, güneyde hala keşfedilmemiş, bakir koylar mevcut, kuzeye doğru, Glaroi Beach’e gelmeden önceki koylarda deniz keyfi yapabilir, ya da biraz daha ilerleyip Vrontados ve Lagada çevresinde farklı plajlar keşfedebilirsiniz. Sakız Adası’nda her zevke göre bir plaj mutlaka var, yeter ki rotayı biraz esnetmeye açık olun!

Sakız Adası Gezilecek Yerler

Her şeyden önce, Sakız Adası’nı bir Avrupa başkenti gibi hayal etmeyin. Burası, salaş ve sade yapısıyla keyifli bir Ege tatil kasabası. Lüks değil ama huzurlu; gösterişli değil ama gerçek ve samimi.

Adayı en güzel deneyimleme şekli kesinlikle deniz tatili odaklı bir rota yapmak. Çünkü Sakız, farklı bölgelerinde yer alan plajlarıyla, keşfedilmeyi bekleyen koylarıyla tam bir yaz kaçamağı. Ama elbette ki sadece deniz değil…Tarihi köyleri, sahil kasabaları ve görülmeye değer turistik noktalarıyla da dolu dolu bir keşif sunuyor. Tüm bu rotaları aşağıda sizler için derledim. 

Yeldeğirmenleri

Limanın biraz kuzeyinde, denizin hemen kıyısında yer alan yeldeğirmenleri zamanında gerçekten un öğütmek için kullanılmış. Bugün adanın en çok fotoğraflanan simgelerinden biri olmuş durumda. Rüzgârın esintisiyle birlikte değirmenlerin arasında yürümek inanılmaz huzurlu hissettiriyor. Bir yanda denizin sesi, diğer yanda tarih gibi duran bu yapılar…

Gün batımında buraya uğrarsanız, fotoğraflık güzel kareler yakalayabilirsiniz. 

Agios Isidoros Şapeli

Hani şu kartpostallık görüntüsüyle ünlü, denizin içine doğru uzanan minik şapel var ya… İşte burası tam olarak orası! Agios Isidoros Şapeli, Sakız Adası’nın en çok fotoğraflanan, en sembolik noktalarından biri. Ziyaretçilerin bir kısmı buraya dilek tutmak ya da dua etmek için geliyor. Hatta evlilik teklifleri ve kutlamalar bile yapılıyor. Hemen karşısındaki sade ama güzel plajda denize girip serinleyebilir ya da bir şeyler yiyip dinlenebilirsiniz. Yolu biraz virajlı ve sapa ama vardığınızda “İyi ki gelmişim” dedirten yerlerden. 

Vrontados, Pantoukios ve Lagada

Sakız Adası’nın kuzey tarafı, kalabalıktan uzak, daha yerel, daha sade ve huzurlu…Vrontados, merkeze en yakın olanı. Pantoukios, küçük bir balıkçı köyü. Ama esas olayı adını kasabadan alan Pantoukios Restaurant. Masaya oturduğunuzda “azıcık bir şey söyleyelim” diyorsunuz, sonra masa yavaş yavaş doluyor. Ahtapot ve karidesi hafif yemek isterseniz boiled, daha lezzetli olsun derseniz fried yiyebilirsiniz. İkisi de ayıklanmış olarak geliyor. Ancak genelde balıkların pişirme usulleri bizdekinden biraz farklı, pek ayıklamıyorlar ama ürünler taze, meze porsiyonları çok büyük. Daha ileride Lagada’da ise sıra sıra dizilmiş balık restoranları ile karşılaşacaksınız. Burası da yine kalabalık olmayan, daha çok “lokal hayat” hissi veren yerlerden. O Passas Restoran’ı deneyebilirsiniz.

Pyrgi, Mesta ve Olympi Köyleri

Pyrgi işlemeli cepheleri ile adanın en meşhur köylerinden şüphesiz. İlerisindeki Mesta köyü de yine turistik noktalardan ancak Olympi biraz küçük ve tenhaydı gitmemekle birşey kaybetmezsiniz. Eğer rotayı bu tarafa çevirdiyseniz yol üzerindeki Mastic Museum’u da ziyaret edebilirsiniz.

Kampos 

Sakız Adası merkeze yakın olan Kampos, taş duvarları, dar sokaklı, mis gibi portakal-bergamot kokularıyla tarihi bir mahalle. Burada Sakız Adası’nın narenciye tarihini anlatan Citrus Museum’u gezebilir, müzenin bahçesinde mini bir kahve molası yiyebilirsiniz.

Chios Town

Evet adanın merkezini sona bıraktık çünkü aslında buranın pek bir olay yok. Buradaki en popüler aktivite sahildeki restoranlarda birşeyler yiyip içmek, köpüklü yunan frappesinden yudumlamak olabilir. Otelimizin orada olması sebebiyle keşfettiğimiz Aplotarias Sokağı markalardan yerel tasarımcılara kadar butik giyim, aksesuar, plaj ürünü, gözlük gibi alışveriş yapabileceğiniz alışveriş için güzel bir yer. Ancak dükkanlar öğlen 14.00-18.00 arası kapanıyor ve 18.00’den 21.00’e kadar tekrar açılıyor. 

Sakız Kalesi limana yakın ancak pek iyi korunmuş durumda değil. Arkeoloji ve Denizcilik Müzesi, merkezde ziyaret edebileceğiniz diğer noktalar.

Sakız Adası Yeme İçme Önerileri

Geldik en merak edilen konuya: Adanın yemekleri! Ada ve yaz terimleri buluşunca tabii ki deniz ürünleri geliyor aklımıza. Tam isabet! Sakız adası deniz ürünleri tatmak için biçilmiş kaftan. Sadece merkezde değil, adanın her köşesinde benzer kalite ve tazelikte deniz ürünleri bulmak mümkün. Üstelik servisten önce masanıza ikram edilen buz gibi soğuk suyu unutmayın. Ve tabii ki Greek Salad, bizim her öğünde vazgeçilmezimiz! Taptaze domatesler, kapari, bolca feta peyniri… Hepsi bir arada, Ege’nin tadı damağınızda kalıyor. Nerede ne yesem diye düşünüyorsanız, işte size hem merkezde hem de adanın farklı noktalarında denemeniz gereken mekanlar ve tatlar…

* Merkezden başlayacak olursak Kordon’daki Roussiko, Delfina favoriler arasında. Daha lokal olarak ve samimi bir şeyler arıyorsanız Vradipus ve Kechrimbari’ye mutlaka uğrayın. Kechrimbari sadece 12.00-16.00 saatleri arası hizmet veriyor, oldukça zengin bir fix menüye sahip ve çok kalabalık olduğundan rezervasyon şart.

* Dondurma için biraz iç tarafta kalan Kronos’u, kahve için Vupalu Coffee’yi ve Grrinders’i öneririm.

* Kokteyl, bira ya da atıştırmalık lezzetler için yine sahildeki Sueno ve 44 Bar harika seçenekler. “Fresh Chios Beer” adaya özgü, gerçekten taze ve lezzetli bir bira; mutlaka denemelisiniz. Eğer bu mekanlarda yer bulamazsanız, ara sokaklardaki samimi küçük barlara ya da biraz daha içerdeki Kubrick’e uğrayabilirsiniz.

* Kuzeydeki balıkçı kasabalarında ise mutlaka Pantoukios Restaurant ve O Passas’a gidin. Ahtapotu haşlama veya kızarmış, karidesi haşlama ya da domates soslu olarak mutlaka deneyin, yaz için çok hafif ve ideal!

* Son olarak, biz deneyemedik ama vaktiniz olursa Agyra Restoran ve To Asteri de tavsiye edebileceğim mekanlar arasında.

***

“Kalés diakopés! – İyi tatiller!”